Paris Hayatı

Paris’te, Sultan Vahidettin’in son Kaptanı Deryası'nın oğlu ve aile dostu olan Ekrem KAPTAN’ın evinde kalır. Bir yandan, Ecole du Louvre’da ve Académie des Beaux Arts’da tiyatro kostümü eğitimi alır ve akşamları Alliance Française’de Fransız dili ve Edebiyatı öğrenimi görür.

Paris’in kültürel hayatının tadını çıkartır. Paris Operasının en muntazam seyircilerinden biridir. Hatta, Maria Calas’ı, La Tosca’da ilk izlediği zaman, gece sabaha kadar uyuyamaz ve klasik müzik bir tutku haline gelir.

Her Pazar müzeleri gezer. Sanat ve kültürü modaylan bütünleştirir. Bir yandan da, Ekrem ve Saime KAPTAN’ın renkli hayatına girer. Deauville, Enghien, Cannes gibi eğlence ve şıklık simgesi olan yerlere sık sık giderler. Şık kadınlarla dolu bir ortamda yaşar.Vakit buldukca, ormanlarda kamp yapar, ata biner, doğayla bütünleşir.

Paris'te İş Hayatı

1963 - 1964

GİVENCHY’de bir yıllık başarılı bir staj görür. Bu sürede, Givenchy’nin renkli müşterileriyle çalışmıştır : Audrey HEPBURN, Madame SİMPSON gibi ünlü simalarla tanışmaya fırsat bulmuştur.

1964 - 1967

JEAN PATOU’da o zaman directör artistikliğini yapan MICHEL GOMA’nın yanında ANGELO TARLATZİ ile birlikte asistanlık yapar. Teknik olarak, Haute Couture’ün bütün inceliklerini Michel GOMA’dan ve Jean Patou’da geçen süreç içinde hepsini benimsiyerek öğrenme fırsatı buldu. PRENSES EŞREF, FARAH DİBBAH, LUDMİLLA CERİNA, COMTESSE d’ORNANO, GRANDE DUCHESSE DU LUXEMBOURG ve JACKİE KENNEDY gibi müşterilerle çalışma fırsatı buldu. O dönemde, kendisine Amerika’dan teklifler olmasına rağmen, Paris’te kalmayı tercih etti.